TCMB kurun enflasyona etkisini hesapladı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yılın 3. enflasyon raporunda enflasyon dinamiklerine ilişkin detaylı analizlere de yer verdi. Raporda, döviz kuru sepetindeki yüzde 10’luk bir değer artışının tüketici fiyatlarına maliyet kaynaklı etkisinin ise bir yıllık bir süre zarfında 2,5 puan civarında olduğu belirtilirken, geçişkenliği artıran etkenler arasında yüksek dolarizasyon, yüksek cari açık, yüksek yabancı para borçluluğu ve yüksek risk primi yer aldı.
Yayımladığı 3. enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon beklentilerini keskin şekilde yukarı revize eden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), döviz kurundan enflasyona geçiş etkisinin son yıllarda hızlandığına vurgu yaptı.
Raporda, dalgalı kur rejimine geçiş sonrasında yavaşlama eğilimine giren Döviz kurundan tüketici fiyatlarına geçiş etkisinin 2018 sonrası tekrar yükselişe geçtiği, 2020 yılı ile birlikte ise hızlandığı ifade edildi.
Raporda, “Güncel tahminler, geçmişte zamana yayılan geçiş etkisinin son yıllarda tüketici fiyatlarına daha hızlı bir biçimde yansıdığına işaret etmektedir” denildi.
“Maliyet kanalından gelen geçişkenlik yüzde 25”
Kur geçişkenliğinin boyutunu, standart vektör otoregresyon (VAR), Bayesçi VAR ve zamana göre değişen parametre modelleri gibi farklı modeller üzerinden takip ettiğini belirten TCMB, model sonuçlarına göre son bir yıllık dönem için maliyet kanalından gelen geçişkenliğin yüzde 25 civarında olabileceğini tahmin etti.
Böylece TCMB, döviz kuru sepetindeki yüzde 10’luk bir değer artışının tüketici fiyatlarına maliyet kaynaklı etkisinin bir yıllık bir süre zarfında 2,5 puan civarında olduğunu öngördü.
Söz konusu rakamın ortalama bir etki olduğunu belirten TCMB, döviz kurundan enflasyona geçiş etkisinin dönemsel faktörlere göre değişebileceğini de belirtti.
“Tüketim kalıplarındaki değişimler kur geçişkenliğindeki artışı etkiliyor”
TCMB, enflasyon raporunda kur geçişkenliğindeki artışın kaynakları olarak ise dikkat çeken unsurlardan birinin tüketim kalıplarındaki değişimler olduğunu ortaya koydu.
Yapılan incelemelere göre tüketici fiyatları içerisindeki maddelerden kur geçişkenliği görece yüksek olanların sepet içerisindeki ağırlıkları zaman içerisinde artma eğiliminde.
TCMB, kur geçişkenliği yüksek gruplardan biri olan dayanıklı tüketim mallarının sepet içerisindeki ağırlığının nüfus yapısındaki değişimlerle beraber gerçekleşen hanehalkı sayısındaki artışın da etkisiyle, 2005 yılına göre neredeyse iki katına çıktığını kaydetti.
“Sepet içerisinde ithal malların oranı arttıkça, kur geçişkenliğinin etkisi yükseliyor”
TCMB diğer yandan, kur gelişmelerinin enflasyona yansımasının maliyet kanalının yanı sıra bilanço ve beklenti kanalları üzerinden de gerçekleştiğini kaydetti.
Bu kanalların arasında en belirginin maliyet kanalı olduğunun altını çizen TCMB, Türkiye’deki kur geçişkenliğinin ithal girdi kullanım oranının ima ettiği maliyet artışlarından daha yüksek gerçekleşebildiğini, bundan dolayı olası diğer kanalların da dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Kur gelişmelerinin ithal edilen ürün fiyatlarına doğrudan yansırken, yurt içinde üretimi yapılan ürün fiyatlarına da ithal ara malı ve enerji gibi yurt dışı kaynaklı girdiler sebebiyle etki ettiği belirtilen raporda, “Tüketim sepeti içerisindeki ithal malların ve ithal içeriği yoğun olan ürünlerin oranı arttıkça tüketici fiyat endeksinin kur geçişkenliği de yükselmektedir” denildi.
Bilanço kanalınin ise yabancı para borçluluğu yüksek olan firmaların, yerel para biriminin değer kaybettiği dönemlerde baskı altında kalmasıyla kendini gösterdiğini belirten TCMB, “Bilanço kanalı ile gelen bu baskı, firma satış ve yatırımlarını olumsuz etkilemekte ve firmalar, oluşan bu baskıyı hafifletmek için fiyat artışlarına gidebilmekte. Yapılan çalışma, yabancı para borçluluğu yüksek olan sektörlerin kur şoku sonrasında üretici fiyatlarını daha fazla artırdıklarını göstermektedir” dedi.
Kur gelişmelerinin beklenti kanalı üzerinden etkisinin ise fiyat belirleme sırasında bir sonraki güncelleme dönemine kadar geçecek sürece dair beklentilerin de fiyatlama davranışına dahil edilmesi sonucunda ortaya çıktığı belirtildi.
Özellikle hizmet kalemlerinde ortaya çıkan bu hareketin kira, eğitim ve sağlık gibi kalemlerin de kur kaynaklı oluşan enflasyonist ortamdan dolaylı olarak etkilenmesine sebep olduğu aktarıldı.
TCMB’nin raporunda ayrıca, yüksek dolarizasyon, yüksek cari açık, yüksek yabancı para borçluluğu ve yüksek risk primi gibi dış kırılganlıklardaki artışların da kur geçişkenliğini arttırdığı yer aldı.
“Temel mal ve enerji gruplarında kur geçişkenliği daha yüksek”
Enflasyon raporunda kur geçişkenliğinin görece yüksek olduğu ana grupların beklendiği gibi ticarete konu olan temel mal ve enerji olduğu ifade edildi.
Temel mal grubundaki yüksek kur geçişkenliğinin kaynağına bakıldığında ise ithal yoğunluğu yüksek olan dayanıklı tüketim malları öne çıkarken, bu gruptaki ana belirleyicinin otomobil fiyatları olduğu izlendi.
Enerji grubuna bakıldığında ise grup bileşenlerinin sahip olduğu yüksek yurt dışı bağımlılığın kur geçişkenliğini artırdığı, yurt içi gelişmelere duyarlılığı yüksek ve uluslararası ticarete konu olma kapasitesi sınırlı olan hizmet grubunda ise kur geçişkenliğinin daha sınırlı olduğu belirtildi.
Kaynak: