Çavuşoğlu, Brüksel'de AB Komisyonu ve AB Dönem Başkanı İsveç'in, Türkiye ve Suriye'de depremlerden etkilenenler için düzenlediği Uluslararası Bağışçılar Konferansı'nın ardından AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Konferansın düzenlenmesine öncülük eden AB Komisyonu ve İsveç ile konferansa destek veren tüm ülkelere teşekkür eden Çavuşoğlu, "Konferansa 65 ülke, 26 uluslararası teşkilat ve finans kuruluşu katıldı." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da konferansa çevrim içi katıldığını anımsatan Çavuşoğlu, kendisinin de Türkiye'nin deprem sonrası toparlanma vizyonu hakkında katılımcılara bilgi verdiğine işaret etti.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Konferansta, bugüne kadar yapılanlar hariç, ülkemiz için 6 milyarın üzerinde bir taahhütte bulunuldu, 6 milyar eurodan fazla bir taahhüt gerçekleştirildi. Türkiye, biliyorsunuz her zaman dünyanın neresinde olursa olsun zor durumda kalan ülke ve insanlara yardıma koşan ilk ülkelerden birisi olmuştur. Aynı dayanışma ve duyarlılığı, şimdi AB ve uluslararası toplumdan görmekten elbette memnuniyet duyuyoruz"
"Yeni yerleşim yerlerimizi daha güvenli, dayanıklı, kapsayıcı, yeşil ve akıllı olarak inşa edeceğiz"
40 gün gibi kısa sürede AB, BM Kalkınma Programı (UNDP), Dünya Bankası ile Türkiye Deprem Toparlama ve Yeniden İmar Değerlendirme Raporu'nun hazırlandığına işaret eden Çavuşoğlu, en ileri uluslararası standartları esas alan rapora göre Türkiye'nin hasar ve kayıplarının 103,6 milyar dolar olduğunu söyledi.
Afet Yeniden İmar Fonu'nun kurulmasına ilişkin kanun teklifinin de TBMM'de kabul edildiğine değinen Çavuşoğlu, "Bu fon, yeniden imar çalışmalarının finansmanını kolaylaştıracak." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'ye yapılan yardım taahhütlerine ilişkin şunları söyledi:
"Öncelikle gerek bugün konferansta vadedilen destekler, gerekse uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye ile bugüne kadar yaptığı işbirlikleri ki, AB Kalkınma ve Yeniden İmar Bankasının, AB Konseyi Kalkınma Bankası gibi kuruluşların en büyük müşterilerinden birisi Türkiye olmuştur. Konuşmamda da bahsettik, bir fon oluşturduk. Aslında buna AB, BM Kalkınma Fonu (UNDP) ve Dünya Bankasının da tavsiyesiyle birlikte karar verdik. Dolayısıyla Türkiye'ye yapılacak her türlü destek, devletimizin aynı şekilde ayırdığı bütçe, milletimizin gerek yurt içinde gerek yurt dışından verdiği destekler, kampanyalar sebebiyle şeffaf açık bir şekilde, denetime de açık bir şekilde deprem bölgesinin yeniden inşası, imarı için ve depremden etkilenen insanların ihtiyacı olan destekleri için kullanılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."
Bağışların 4,3 milyar eurosu uygun kredi, 1 milyar 750 milyon eurosu hibe
Bakan Çavuşoğlu, "Kabaca bir hesap yaptık. (Konferansta taahhüt edilen rakam) Bu rakamın 4,3 milyar avro civarında aşağı yukarı, uygun kredi olarak Türkiye'ye aktarılacak. 1 milyar 750 milyon euro da hibe olarak bugün taahhütte bulunuldu." dedi.
Macaristan'ın 2 yıkılan kilise ve 1 hastaneyi yapacağını söylediğini ve bunun için de Türkiye'den proje beklediklerini aktaran Çavuşoğlu, bazı ülkelerin proje bazlı taahhütte bulunduğunu bunun da açıklanan miktarlara dahil olmadığını belirtti.
"Hibe olanların bir an önce aktarılmasında fayda var"
Çavuşoğlu, taahhütlerin ne zaman ve nasıl ödeneceğine ilişkin "Şu anda geçici barınma ihtiyacı devam ediyor. Acil ihtiyaçlar var. Bir kısmı bunlara harcanacak, kendileri ile de görüştük ve onların bir an önce gönderilmesinde fayda var." değerlendirmesinde bulundu.
Proje bazlı verilecek destekler için de projelerin ortaya çıkması gerektiğine ve yeniden inşa sürecinin hızlı başladığına işaret eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"650 bin civarında bağımsız ünite, yani ev ya da daire inşa edeceğiz ve altyapısıyla beraber okullarıyla, hastaneleriyle, işte diğer altyapısıyla beraber. Elbette bazıları da proje bazlı olduğu için bu projeler hayata geçtikçe paralar aktarılacak. Biz de aynı şeyi yapıyoruz zaten. Projelerimizi hayata geçirdikçe kendi bütçemizden ya da diğer vatandaşlarımızın ya da diğer ülkelerden gelen destekleri de bu şekilde kullanacağız. Yani hibe olanların bir an önce aktarılmasında fayda var. Yine kredi anlaşmaları da tabii bu uygun şartlarda, onu ilgili kurumlarımızla taahhütte bulunan finans kuruluşlarıyla yapacakları anlaşmaların bir an önce hayata geçirilmesine bağlı."
Kaynak: