Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Enflasyondaki düşüşü hep beraber göreceğiz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Aşama aşama enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Gelecek senenin ortalarından itibaren belirgin bir şekilde enflasyondaki düşüşü hep birlikte göreceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Konuşmasına bir espri ile başlamak istediğini belirten Yılmaz, muhalefetin, 2023 yılı bütçe görüşmelerinde en çok "Bu bütçe elveda bütçesi olacak" dediğini anımsattı.
Geçen yılki bütçenin, kendileri açısından "elveda bütçesi" olmadığına dikkati çeken Yılmaz, "Bu değerlendirmelere en güzel cevabı milletimiz sandıkta demokratik bir şekilde verdi. 'Elveda' değil 'yeniden merhaba' bütçesiyle karşınızdayız" ifadesini kullandı.
Partisinin, kesintisiz şekilde 22. bütçeyi Meclis'e getirdiği için gurur duyduklarını söyleyen Yılmaz, bu durumun siyaseten çok az görüldüğüne işaret etti. Yılmaz, "Siyasi istikrarın en güzel sembolü diye düşünüyorum. Dolayısıyla aziz milletimize yeni bütçe hazırlama yetkisini bizlere verdiği için tekrar şükranlarımı sunuyorum" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin de sağladığı imkanlarla hızla hükümetin kurulduğunu, görev dağılımının yapıldığını ve yeni döneme ilişkin çalışmaların başlatıldığını belirterek, "Siyasi belirsizlikleri azalttığımız gibi hazırladığımız Kalkınma Planı, OVP, hükümet planı ve bütçeyle, politika belirsizliklerini de ortadan kaldırdık ve öngörülebilirliği sağladık. Dolayısıyla siyasi belirsizliğin ve politika belirsizliklerinin ortadan kalktığı, öngörülebilirliğin sağlandığı bir ortamda yolumuza devam ediyoruz. Bütçemizi OVP çerçevesinde huzurunuza getirdik. OVP'yi hazırlarken de bütün kesimlerle görüşmeler yaptık. Bütçe katılımcı hazırlandı" ifadelerini kullandı.
"İlk amaç deprem yaralarını sarmak"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bütçenin temelini teşkil eden OVP'de 4 temel amaç, bunları gerçekleştirmek üzere 3 temel araç belirlediklerini anlattı.
İlk amaçlarının depremin yaralarının sarılması olduğunu belirten Yılmaz, depremin ilk aşamadaki yaralarının sarıldığını, vatandaşın sahipsiz bırakılmadığını ifade etti. Yılmaz, şunları kaydetti:
"104 milyar dolarlık bir yükten bahsediyoruz; bu yıl 762 milyar lira, gelecek yıl 1 trilyon 28 milyar lira, 3-4 yıllık süreçte 3 trilyon liranın üzerinde bir kaynağı depremin yaralarını sarmak ve yeni afetlere karşı riskleri azaltmak için kullanacağız. İşte bunun sonucudur ki bu yıl ve gelecek yıl bütçe açığımız normal seyrinden daha yüksek bir seviyededir. Bu geçici durumu esas alarak 'Bütçemiz bozuldu' şeklinde bir değerlendirmeyi teknik olarak çok doğru bulmuyorum. Bütçede 'yapısal açık' dediğimiz bir şey var; sürekli, her yıl tekrarlanan belli harcama kalemleri başlatırsanız bütçede yapısal bir bozulmaya yol açarsınız. Ama deprem böyle değil, tek seferlik veya birkaç yıllık harcama. Dolayısıyla yapısal bir bozulmaya yol açmıyor, dönemsel bir artışa yol açıyor."
Depremle ilgili harcamaların yatırım niteliğinde olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Sonuçta bütün bu harcamalar ülkemizin, şehirlerimizin direncini arttıran, geleceğe ülkemizi daha iyi hazırlamaya vesile olan, nitelikli harcamalardır. Geçici olarak bütçemizde artış getiriyor olabilirler ama gelecekte çok daha büyük maliyetler ödememize engel olucu nitelikte harcamalardır. Bütün bu yönleriyle deprem harcamalarının geçici etkisini değerlendirmek gerekir" diye konuştu.
"Makroekonomik politikalarımızda güncellemeler yaptık"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ikinci amaçlarının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu ifade ederek, 20 yıllık süreçte Türkiye'nin yıllık ortalama yüzde 5,4 büyürken, dünyanın yüzde 3,6 büyüdüğüne dikkati çekti.
Yılmaz, son 3 yılda dünya bileşik olarak yüzde 7 büyürken Türkiye'nin yüzde 20 büyüme kaydettiğini söyleyerek, "Turizm gelirlerimiz bu yıl 55 milyar dolara çıkıyor, ihracatımız 255 milyar dolarlara gelmiş, sanayi üretimimiz artmış. Reel tarafta gerçekten güçlüyüz. Finansal tarafta enflasyonda bir sorunumuz var, bunu da görüyoruz; vatandaşımızın da yaşadığını görüyoruz. İşte şimdi bunu önceliklendirmiş durumdayız. Reel ekonomideki bu başarılarımızla birlikte fiyat istikrarını da sağlamaya dönük ekonomik, makroekonomik politikalarımızda güncellemeler yaptık" değerlendirmesinde bulundu.
"Bir anda enflasyonu düşürelim' deseniz..."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürdüklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Niye bir anda enflasyonu düşürmüyorsunuz?' gibi bir soru gelebilir akla. Birçok dengeyi eş zamanlı olarak düşünmek zorundayız. Enflasyonu düşürürken büyümeyi, istihdamı, sosyal dengeleri, ihtiyaç içinde olan geniş kitlelerin taleplerini göz ardı edemeyiz. Bütün bu dengeler çerçevesinde enflasyonla mücadele ediyoruz. 'Bir anda enflasyonu düşürelim' deseniz, ne büyüme kalır ortada ne sosyal ne çevresel denge kalır. Aşama aşama enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Gelecek senenin ortalarından itibaren belirgin bir şekilde enflasyondaki düşüşü hep birlikte göreceğiz."
Enflasyonda 2024'ün yarısından itibaren başlayacak düşüşün, 2025'te yüzde 15'ler civarında olacağını ve 2026'da da yeniden tek haneli rakamlara ulaşılacağını kaydeden Yılmaz, orta vadede enflasyonu da faizleri de tek haneli rakamlara düşüreceklerini anlattı.
"Yatırım, üretim, ihracat ağırlıklı bir büyümeye doğru yöneliyoruz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, üçüncü amaçlarının büyüme ve istihdam olduğunu belirterek, büyümenin kompozisyonunu değiştirdiklerini anlattı. Büyümeyle enflasyonla mücadelenin aynı anda nasıl olacağının sorulduğunu aktaran Yılmaz, bunun, sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın meselesi olduğuna işaret etti. Yılmaz, "Bizim büyüme hızımız 5,4 gibi bir ortalamaya sahip. Bir miktar bunun altında büyüyeceğiz. İstikrar adına bu fedakarlığı yapacağız. Ama bir taraftan da büyümenin kompozisyonunu değiştiriyoruz. Tüketim ağırlıklı bir büyümeden yatırım, üretim, ihracat ağırlıklı bir büyümeye doğru yöneliyoruz" diye konuştu.
İstihdamı çok önemli gördüklerini dile getiren Yılmaz, istihdamın, sadece ekonomik değil sosyal açıdan da çok kıymetli olduğunu söyledi.
Yılmaz, bir taraftan tüketimde daha ılımlı bir seyir izlerken, diğer taraftan nitelikli yatırımları, istihdamı, üretimi, ihracatı desteklemeye devam edeceklerini bildirdi.
"Kalıcı sosyal refah sağlanacak"
Cevdet Yılmaz, dördüncü amaçlarının kalıcı sosyal refah olduğunu kaydederek, enflasyonu düşürmeden, büyümeyi sürdürülebilir kılmadan kalıcı sosyal refahın sağlanamayacağını vurguladı. Yılmaz, kalıcı sosyal refahın zemininin, siyasi ve ekonomik istikrar, büyüyen ekonomi ve bütçe, oradan da sosyal kesimlere sosyal adalet ilkesi çerçevesinde sağlanan destekler olduğunu anlattı.
Bütün bu amaçlara ulaşmak için üç politika alanı bulunduğunu, bunların para politikaları, maliye politikaları ve yapısal reformlar olduğunu ifade eden Yılmaz, her üçünde de detaylı şekilde izleyecekleri yol haritasını paylaştıklarını ve birer birer hayata geçireceklerini söyledi.
Yılmaz, "İnşallah Türkiye Yüzyılı'nda adım adım daha ileriye gideceğiz. İstikrar içinde büyüyeceğiz, teknolojik seviyemizi yükselteceğiz, kurumlarımızı daha etkili ve verimli işler hale getireceğiz. Gençlerimiz için, insanımız için çok daha güzel, iyi bir geleceği hep birlikte hazırlayacağız" ifadelerini kullandı.
Kaynak: