AB, haziranda onayladığı 6. yaptırım paketi kapsamında Rusya'dan deniz yoluyla ham petrol ithalatını yıl sonuna kadar, petrol ürünleri ithalatını ise 2023'ün ilk 2 ayı itibarıyla sonlandırma kararı aldı. Bu karar, AB'nin Rusya'dan mevcut petrol ithalatının yüzde 90'ını kapsıyor.
Geçen yıl Rusya'dan 48 milyar euro değerinde ham petrol ve 23 milyar euroluk rafine petrol ürünleri ithal eden AB'de, boru hattıyla ithalat yapan ülkeler için ambargo kararında geçici süreyle istisna uygulanacak. Bu ülkeler, aldıkları petrolü diğer üye ülkelere veya üçüncü taraflara satamayacak.
Coğrafi konumundan kaynaklı zorluk sebebiyle Bulgaristan 2024'ün sonuna kadar Rusya'dan ham petrol ve petrol ürünlerini deniz yoluyla ithal edebilecek. Hırvatistan ise rafinerisinin çalışması için gerekli olan vakum gazı ithalatına 2023'ün sonuna kadar izin verecek.
Orta Doğu'dan ithalat günlük 600 bin varil arttı
Gerçek zamanlı veri takip şirketi Vortexa'nın Başekonomisti David Wech'in paylaştığı verilere göre, Avrupa 1-21 Ağustos döneminde Rusya'dan deniz yoluyla günlük 1,1 milyon varil ham petrol ithal etti.
Bu ithalatın büyük kısmı Hollanda ve İtalya'ya giderken, Bulgaristan, Romanya ve Polonya da Rusya'dan günlük ham petrol ithalatını sürdürüyor. Diğer Avrupa ülkeleri ise Rusya'dan deniz yoluyla ham petrol alımını neredeyse tamamen durdurdu. Söz konusu ülkelerin savaş başlamadan önce deniz yoluyla ithal ettiği ham petrol miktarı günlük 700 bin varil seviyesindeydi.
Avrupa'nın deniz yoluyla ham petrol ithalatında Rusya'nın payı savaş öncesine kıyasla yüzde 20'den yüzde 10'a, toplam petrol ithalatında ise yüzde 40'tan yüzde 25'e geriledi.
AB Rusya'ya bağımlılığını azaltmak için alternatif kaynak arayışında Afrika ve Orta Doğu başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerine yöneldi.
Afrika'dan AB'ye ham petrol ithalatı savaş öncesine göre 200 bin varil artışla günlük ortalama 2,6 milyon varile, Orta Doğu'dan ithalat 600 bin varil artışla günlük 1,4 milyon varile çıktı.
AB'nin ABD'den ham petrol ithalatı 140 bin varil artarak günlük 1,5 milyon varile, Güney Amerika'dan ithalatı 240 bin varil artışla günlük 600 bin varile yükseldi.
Rusya'dan ham petrol ithalatı ise mevcut durumda savaş öncesine göre yaklaşık 550 bin varil düşüşle günlük 1,1 milyon seviyesine geriledi. Öte yandan, AB'nin Kazakistan'dan ham petrol ithalatı da yaklaşık 140 bin varil düşüşle 800 bin varile indi.
"Dizelde Rusya'nın payı yüzde 50"
Vortexa Başekonomisti Wech, AB'nin Rusya'dan petrol ithalatı düşerken, Rus dizeline bağımlılığında ise artış olduğuna dikkati çekti.
Alternatif tedarikçiler göz önüne alındığında AB'nin ham petrolde Rusya'ya bağımlılığını azaltmasının görece daha kolay olduğunu belirten Wech, "Dizel ithalatında ise durum farklı. AB'nin ithal ettiği dizelde Rusya'nın payı yüzde 50. ABD, Orta Doğu ve Hindistan gibi diğer tedarikçilerden ithalatı artırmak da zor. Tüm bu piyasalar zaten rekor seviyede dizel üretiyor ve ihraç ediyor. Bu bölgelerdeki talep de Avrupa'ya gönderilecek hacimleri sınırlıyor. Avrupa'nın Rusya'da dizel bağımlılığını azaltmasının tek yolu, Rus dizelinin Latin Amerika, Afrika ve Orta Doğu'ya gitmesi ve böylece diğer pazarlarda ortaya çıkacak dizel arzının Avrupa'ya yönelmesi olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
AB'nin Rusya'dan dizel ithalatı savaş öncesindeki yıllık ortalama seviyesine göre 200 bin varil artışla 700 bin varile yaklaştı. Bu artış, AB'nin yaptırımlar kapsamında Rusya'dan dizel ithalatını sonlandırıp sonlandıramayacağı konusundaki soru işaretlerini artırıyor. Rekor seviyeye ulaşan dizel fiyatları, dizelin doğal gazı ikame için kullanılmasıyla artan talep ve küresel rafineri sistemindeki kısıtların Avrupa'nın Rusya'dan dizel ithalatını sonlandırma yönündeki kararlılığını nasıl etkileyeceği merak ediliyor.
"Fiyatlar etkilenecek"
Londra merkezli petrol veri şirketi OilX'in Kıdemli Analisti Neil Crosby, ağustosta Rusya'dan OECD Avrupa ülkelerine ihracatın aylık bazda arttığını fakat bu miktarın ocak ayındaki seviyeye göre 500 bin varil düşük olduğunu söyledi.
Bu durumun Avrupa ülkeleri arasındaki bölgesel farklılıkları "maskelediğini" aktaran Crosby, şunları kaydetti:
"Kuzeybatı Avrupa ülkeleri yavaş bir şekilde Rus petrolünü devreden çıkarırken, bazı Akdeniz ülkelerinin ithalatında şu anda artış var. OECD Avrupa'ya ve özellikle kuzeybatı Avrupa ülkelerine deniz yoluyla giden ham petrolün büyük kısmı, yaptırımlar kapsamında anlaşıldığı üzere devreden çıkacak. Drujba hattının özellikle kuzey kısmında da akışın büyük ölçüde azaltılması gerekiyor. Petrol ürünlerindeki ambargo tarihi ise ham petrolden birkaç ay sonra geliyor ama şu an için Avrupa'nın kararlılığında bir değişiklik yok. Bu da ticaretin giderek daha fazla azalması anlamına geliyor. Rus ham petrolünü devreden çıkarma süreci ilerledikçe ve ambargo tarihi yaklaştıkça, 2022 sonu ve 2023 başlarında, petrol fiyatlarında oynaklık görebiliriz. Sonuç olarak belli miktarda Rus petrolü piyasadan çıkacak ve bunun da fiyatlara kaçınılmaz şekilde etkisi olacaktır."
Crosby, öte yandan, AB'nin Avrupalı şirketlerin üçüncü ülkelere petrol taşımak amacıyla Rus kuruluşlarla ticaret yapmasına izin vermek için son yaptırım paketinde bazı ifadeleri değiştirdiğini belirterek, bu durumun daha önce tahmin edilenden fazla Rus petrolünün küresel piyasada kalmasına izin verebileceğini sözlerine ekledi.
KAYNAK: